GÜNLÜKLER – 28 Kasım 2019

GÜNLÜKLER – 28 Kasım 2019

Roman okumalarına devam. Diğer taraftan da okunanlardan beğenilen ve unutulmayanlar var. Bu unutulmayanlar romanlar herkes için farklı. Aşk Romanları Okuyan İhtiyar Romanları Okuyan İhtiyar romanı. Yerli halkın topraklarını sahiplenen beyaz adamların yerleşim yerline gelmeleriyle değişen yaşama karşı mücadele edemeyen eşini kaybetmiş yaşlı bir adam. Beyazlara yardım etmesi istendiği için ve tehdit edildiği için yardım ediyor ve sonra da… Aşksız insanlar dünyanın sonunu mu getiriyor? İhtiyar neden aşk romanları okumak istiyor?

Tenin Kayıp Hafızası romanına başladım(YKY basımı) ve ilk sayfalarında etkilenmeye başladım. Dünyanın sorunları değişmeyecek mi? Bu bir kurgu bir başka dünya ama dünya sorunları bir başka dünyada da yer alıyor. Bu dünyada yaşamak için koşullar daha da çok zorlayacak. Savaşlardan sonra yükselişin şimdiki inişi. Bir inişin tarihi ve sessiz psikolojik savaş. Savaşın toplumlar üzerinde silahsız uygulanışı.

Hemen hemen bütün eserlerde bireyin yaşamında karşılaştığı zorluklardan ve içinden çıkma çabası, çözümleme aşma çabası yer alıyor. Kötü ve kötünün iyiye dönüşümü. Yaşam mücadelesi. Yaşam hakkını arayışı. Toplumun çözülmesi ve çöküşü. Sorumlusu yine insanlar. Her kötülüğün içinde nokta gibi büyümeyi bekleyen bir ışık var. Her ışığın içinde karanlık bir noktanın bulunması da gerçek biliniyor. Kötülüğün içinde aydınlanmayı bekleyen, iyinin içinde karanlığın fark edilmesi gereken bir konu mu? Böyle sürüp gidecek bir mücadele mi? Sevgili karanlık noktam sevgili gece tarafından aydınlatan kitaplar… Sevgili gündüzlerim gün ışığının altında kalıp gerçeklerle kararan gündüzlerim…

Şiddet arttı mı yoksa sokakta yürürken tanık olduğu olayı telefonuna kaydettiği için mi herkese ulaşabilir olduğundan görünür olduğu için mi artmış görünüyor? Şiddet arttı mı yoksa siyasilerden mi kaynaklı. Tepeden aşağıya inen bir eylem. Bugün…

Düşündüm de bundan sonra sırada ne var? Elbette bireylerin tamamen birbirlerinden koptuğu inancı oluştu ve sonrasında da birbirlerinde kopuşu… Herkesin  birbirine karşı duyarsızlaşması, yardım etmeyişi… Yavaş yavaş yardımlaşma ortadan kalkacak mı? Herkes kendini düşünmek zorunda mı bırakılıyor?

Bir makale okudum ve bunun üzerine de düşündüm. Tarihte yani bizden önce yaşananların hesabını ödemek zorunda mıyız? Özür dilemek mi? Bir yanlış varsa bunu düzeltecek şimdiki sistemin uygulamaları ama bu özür dilemek değil de bugün yaşanmasına izin verilmediğini göstermek. Bireylerin eylemlerinin sorumluluğunu bireylerde değil koşullarda aramak gerek. Koşulları yaratan da gündemdeki siyasi işleyiştir. Hayatın sürekli bir mücadele gerektirdiği düşünülecek olursa… İki çift arasında da bu mücadelenin sürekli olması gerektiği düşünecek olursak… İnsanoğlu mücadele için doğmuş diyebilirim sanırım.  Başa gelen çekilir.

Sivas’ın bir ilçesinde staj yaptığımda yirmi yaşındaydım. Ziraat mühendisi olan müdürün odasında staj yapacak üç genç kızdık. Ben ayak ayak üstüne attığım için uyarı ve tehdit aldım. İtiraz ettimse de… Sözlü sınavlarda profesörlerin yanında böyle oturduğumdan eminim. Bunu söyledim de. Sorumlu kim? Sivas’ta yaşanan olaylardan kim sorumlu, biliyoruz. Yıllarca, kayıpları için oturan annelerin yaşadıkları… Bugün yaşatılanlar için kim özür dileyecek? Kayıplar için?..

Romanlara dönelim. Ne de olsa bir başka dünya denilse de bu dünya ile ilgili sadece sorunun görülmesi için seçilen olaylar ve düşünceler yer alıyor. Soruna dikkat etmek için. Bu dünyada ise insanlar romanlardaki gibi sorunlarını başka sorunlardan ayırmayı başaramıyor. Neden sonuç neden sonuç gitmek gerekiyor. Madem dişlerini göstermeden güleceksin, aynı şekilde güldüğüne de romanda yer vermeyeceksin. İniş çıkış normal karşılanmamakta sanırım çünkü kafa karıştırıcı olabiliyor. Eh bunu verirsek sanırım psikoloji de bir açıklamada bulunur. Tarifsiz acılar kadar tarifsiz mutluluklar da yaşıyoruz oysa. Tam zamanımızı açıklayan bir yaşam tarzı. İş bulmak mutluluk nokta. Diğerleri da  başka kelimelerden sonra gelecek noktalar toplamı hayat. Neredeyse iş için yani çalışmak için yaşıyoruz. Bu gece kitapların sesini işitemiyorum beni gecenin karanlığında bıraktılar. Gecenin içinde bir nokta olmayı sürdüreceklerinden emin olduğum için içim rahat.

Bitti.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*