BURASI TEKİN DEĞİL
Sine Ergün / Can Sanat Yayınları, 2012
Sine Ergün’ün ilk öykü kitabı, 2010 ilk baskısı. Daha sonra iki kitabı daha yayımlandı. Kısa cümleleriyle kurduğu kısa öyküleri çarpıcı. Onun gözünden çevremdeki insanlara baktım, ama doğayı araya koymadan. Büyük kentteki yaşamımızda bize yön verecek doğa değil de insan. Bir kelime, bir cümle… Bütün bunlardan yararlanarak kendi dünyamızı kendi hikayelerimizi yaratıyoruz. Bunu ilkokul yıllarında öğreniyoruz. Bize kelimeler veriliyor ve bir hikaye yazmamız isteniyor. Ya da hikaye verilen bir cümleyle başlıyor, devamını biz yazıyoruz.
Sine Ergün’ün bize bıraktıkları içten, sıcak, samimi kelimeler. En çok hoşlandığım da düşünmüyor olması, çünkü düşündüğünü yapıyor. Evet bunu sevdim.
Rastgele bir öykü seçiyorum, Kulak Misafiri öyküsüne bakıyorum. Bir sayfalık bir öykü. Zamanı ‘akşam olmak üzereydi’ diyerek veriyor. İki kişiler. Mekan belli. Davranışlar izleniyor, konuşmalar veriliyor. Üçüncü kişi konuşmalarını dinliyor ve araya giriyor. Üçüncü kişi olmasa, öyküde akış bozulmayacaktı. Yani akışa bir insan yerine doğadan bir parça da girebilirdi, ama yok. Kentte eksikliğini hissettiriyor, özellikle de son yıllarda. Doğa, önceki kuşaklardan bize kalan bir mirastı.
Buralar Sakin adlı öyküde, önceden var olan güllerden söz edilir. Kaan’ın eline dikenleri batmaması için sökülmüş, yerine zararsız çiçekler ekilmiştir. Öykünün son cümlesinde güllere baktığını söyler.
Düşünüyordum ama düşünüyorum diye yazmak da istemedim bu öykülerden sonra. Tek cümle yetmeli. Kentte yabancılaşmışım.
Bir yanıt bırakın