KİTAPLI KEDİLİ GÜNLÜKLER – BEYAZ TREN – 10 Kasım 2023 / Cuma
Tren yolcuları anılarımız, bugün telefonla devam etti. Ablamla konuştuk. Onun anımsadıklarını ben anımsamıyorum çünkü ben o yıllarda daha küçüktüm. Hayal meyal Beyaz Tren’in özel vagonu olan Atatürk Vagonu’nun, kömürle çalışan lokomotifle Torbalı İstasyonu’na geldiğini ve bir gün kaldığını hatırlıyorum. Ablam bu anıyı canlandırdı.
Tren heyecanla öğrenciler, öğretmenler ve halkla birlikte karşılanmış. Herkesin elinde bayraklar varmış. Öğrenciler öğretmenlerinin eşliğinde sırayla vagonda gezdirilmiş. Koltuklar, kanepe, masa, kitapların bulunduğu raflar, gramofon, radyo, tavla ve satranç takımı bulunuyormuş. Ablam bir ayrıntıyı daha anımsıyordu ki internetten araştırdığım halde bunu göremedim. “Atatürk’ün giydiği çizme vardı.”
“Masanın üzerinde kitaplar duruyordu.”
Beyaz Tren’in halka tanıtmak için geziler yaptığı yılları yazmamış kimse. Bu nedenle tam tarih veremiyorum. Ama doksanlı yılların sonlarına doğru Torbalı İstasyonuna geldiğini ve oğlumu gezdirdiğimi hatırlıyorum. Ne yazık ki ilk yıllarda kullanılan küçük lokomotifle gelmedi. Zamanın büyük lokomotifi getirdi Atatürk Vagonu’nu ve istasyonda bir gün ağırlandı. Trenin halk için yaptığı yolculukları anımsayanlar yazsa ne güzel olur. Ablama yazması için ısrar ettim. Belki bir gün yazar.
“Senin Kurabiye teyze dediğin Rabia teyze vardı. Eşi Emin dayı… Hatırlıyor musun? Rabia teyze bize çocukluğunu anlatırdı.”
Atatürk yurtiçi gezileri sırasında Torbalı İstasyonu’na Atatürk Treni’yle gelmiş. Onu karşılamak için hazırlıklar yapılmış, bütün halk toplanmış. Öğrenciler öğretmenleriyle birlikte orada hazır bulunmuşlar. Dumanlarını savura savura gelen treni coşkuyla karşılamışlar. Atatürk’ü görecekleri için herkes çok heyecanlıymış. Rabia teyze okula gidiyormuş. O yıllarda küçükmüş. Arkadaşları gibi o da Atatürk’ü görmek için çok uğraşmış ama büyüklerin arasından sıyrılıp öne çıkamamış. Ama teyzesinin oğlu çevikliğiyle öne çıkmış. Onu görmüş. “Nasıl biriydi?” diye sorduklarında “Çok büyüktü. Yukarıdan bana baktı ve gülümsedi,” diyormuş her anlatışında ilk günkü gibi heyecanla. Emin dayı burada söze girermiş. “Büyüktü. Büyük insandı. Anlatsana Rabia,” dermiş.
Sonraki yıllarda da her bayram Rabia teyze ablamdan ya da başkalarından bayrak getirmelerini istermiş. Bayrağını alır bayram törenlerine katılırmış. Caddelere taklar kurulurmuş. Öğrenciler ellerinde bayraklarla, öğretmenlerinin eşliğinde sokaklarda dolaşır, halk da onları alkışlarla izlermiş.”
“Ben de bayram törenlerimizi anımsıyorum. Cadde ve sokaklarda yürüyüş yapardık.”
“Rabia teyze en çok Atatürk çiçeğini severdi. Teneke yağ kutusuna dikmişti, bahçeye koymuştu. Ona gözü gibi bakardı. Bana anılarını anlatırdı. Size anlatmadı mı?”
“Biz küçük olduğumuz için anlattıklarını hatırlamıyorum. Belki bize anlatmamıştır. Çünkü çok yaşlanmıştı. Annem ona bizimle yemek gönderirdi. Evinde biraz oturur dönerdik. Ne zaman vefat etti, hatırlamıyorum.”
Atatürk Treni, Atatürk’ün yurt gezilerinde kullandığı bir tren. 1935 yılından ölümüne kadar bu trenle ülkeyi dolaşmış. Torbalı Tren İstasyonu, İzmir ile Aydın trenlerinin güzergahında kalıyor. İstasyonun kaç yılında açıldığını öğrenemedim. Özel baskı olan Trenler Anılardan Geçer adlı prestij kitabında Torbalı İstasyonu bulunmuyor. Novartis’in hazırladığı özel bir kitap. Kütüphanemde bulunmakta, aradım, bulamadım; sanırım İzmir’deki kütüphanemde. Tekrar baktım ve buldum. İzmir’in tren istasyonlarından birkaçına yer vermiş. Betimlemeleriyle, tarihiyle çok güzel anlatılmış.
Tren yolculuklarımızı anımsamak için bir bilet yeterliymiş.
“Keşke bilet koleksiyonu yapsaydık,” dedi ablam.
Bugün Atatürk’ü ebediyete uğurladığımız ay ve gün. Hangi yılda olduğumuzun hiç önemi yok. Her yıl saygıyla ve özlemle anımsayacağız.
Atatürk sonsuza kadar yaşayacak.
Atatürk’ü her yıl özlemle, sevgiyle, saygıyla yaşatacağız.
Bir yanıt bırakın