
EFLATUN KOZA, Cahide Birgül
Everest Yayınları, 2009
Evrim, annesiyle birlikte yaşadığını söyler ve ilişkilerini anlatır. Bu arada gazetede işe başlar. İlk iş olarak aldığı dosya, gazetede bir yazı dizisi olarak yayınlanacaktır. İki kadının hikâyesidir bu. İki kadının Çağla ve Irmak, kaybolmasının üzerinden beş yıl geçmiştir ve dosya kapanmak üzeredir. Lezbiyen oluşları okurun ilgisini çekeceği için hikâyelerinin çok okunacağı düşünülerek seçilmişlerdir.
İş arkadaşı Aslı, dosyadan bir sonuç alınamayacağı düşüncesiyle –ki ön çalışmayı yapmış buna göre karar vermiştir- önemsiz olduğuna karar vererek işi Evrim’e yönlendirmiştir. Gerisi iki kadının Eflatun Kadınların hikayesidir. Toplumun homofobik yaklaşımlarını hikaye ile örer.
Araştırma süresince silik, mağlup bir kişiyi canlandıran Evrim, gerçeklerle yüzleşir ve kendisine yakın davranan Necla’yı sever. Bir yandan kendi gerçekliğiyle yüzleşir, Necla’nın ona yaklaşımı ve ona değer vermesi onu etkiler.
Beni en çok etkileyen Evrim’in örümcek metaforu kullanması. Örümcek fobisi vardır. Kendisini de karınca olarak görür. Bu benzetme kız kardeşi Ece tarafından yapılmış ve o da bunu kabullenmiştir. Bir zamanlar zehirli bir örümcek tarafından zehirlenmiş, yara almış, sonra da korkusu gelişmiştir. Örümcek ve ördüğü ağlar.
Buna rağmen Eflatun Kadınlar yazı dizisini hazırlarken gelişen olayları izleriz. Kadınların kendi dünyalarını birlikte kurma mücadelesine tanık oluruz ve bu Evrim kadar bizi de etkiler. Evrim kozasını örerken…
Hikâyeyi çözmek ve olayı kapatmak unutmak isteriz ama kendi hikâyelerimizde bunu ne kadar başarabiliriz, bilmiyorum. Bunu yazılı bir hikâyeye dönüştürmekle başarabiliriz. Eksiltiriz, kısaltırız ve yeniden yeni baştan hatırlar yazarız. Yeni yaşanılanlar eklendiği sürece bitmeyecek bir öyküye dönüşür.
Evrim de hikâyeyi sonlarda hızla çözer ve son verir. Son yeni bir başlangıçtır ama öncekinden bağımsız ilerlemek ister.
Kadın dünyasına açılan bir kapı.
Kitaptan birkaç alıntı yapmak istiyorum. Ama bu cümlelerden önce ve sonra yazılanlardan daha önemli bence.
“Hayatını, anlatmayı sevdiği hikâyelere benzetmeye çalışan biri çünkü Necla.”
“Üzerine titrediğin birinin sana değil de bir başkasına aynı ihtimamı göstermesi dayanılmazdır.”
“Asıl aşk Çağla ile Irmak’ın ki olmalı diyorum, buna inanmak istiyorum.”
Bir yanıt bırakın