MEKTUPLAR -8-
Sevgili Neri,
Selam! O gün güzel bir gündü. Oturduğumuz bahçenin kalabalığına rağmen getirdiğin kitabın ilk birkaç sayfasıyla ilgili inceleme yapabildik. Sen çok etkilenmiştin kitaptan. Benim ilgimi çeken metinlerarası ilişki kurulmasıydı. Böylece okurda yeni pencereler açıyordu, merak duygusunu körükleyerek. Bu belki kimine göre dikkati dağıtıcı bir tutum da olabilir.Bizim için iyi bir çalışma oldu diye düşünüyorum. (Beni çok çalıştırıyorsun!) Görüş alışverişi yaparken yeni şeyler öğreniyoruz. Öğrenmek güzel şey… Bir de unutmak olmasa… Çalıştık peki ödülü? Alışveriş zamanı… Kadınları hep mutlu eden zaman dilimi… Gerçi AVM’lerden hoşlanmıyorum artık, nefes almakta güçlük çekiyorum o mekanlarda. Yaşlılık belirtisi mi bu? Bazen diyorum ki keşke biri olsa da gidip benim yerime alıp gelse. Giyim firmalarını duyar gibiyim. “On-line mağazalarımız vaaar…”
Bütçem elverdiğince indirimden birkaç şey aldım, mutlu oldum. Sonra senin mutlu olma zamanın geldi. Nerede olabiliriz? Tabii kitapçıda. “Artık almayacağım kitap” diyerek sadece kendini kandırıyorsun. Kitapçıda sana benzer (kitap canavarı) bir arkadaşla rastlaşmamız da hoş bir tesadüf oldu. Bu kez sohbet üç köşeli oldu. Sohbete kokoreç ayran da eşlik etti.
İnsanın üzerinde yapış yapış nemini bırakan bir ağustos gününü böylece noktaladık. Edebiyat, sanat ve hepsini kapsayan hayat…
Sevgiler.
Bir yanıt bırakın