GÜNLÜKLER -33-
Bugünü bipolarlar gününe ayırıyorum. Manik depresif. Hem coşkulu hem de depresif. İki uçlu. Duygudurum bozukluğu.
Pavlov’un köpeğinin hikâyesini ve eğitimde nasıl kullanıldığı herkes bilir. Az önce deneyin devamını bulmak istedim ama bulamadım. Çok uzun zaman önce bunu anlatan kitabı bir sahafta bulmuş almıştım. Şimdi kitabı bulamıyorum. Aklımda kaldığı kadarıyla yazayım artık.
Bu deneyin devamını ilk olarak Cumhuriyet gazetesinde İlhan Selçuk’un köşe yazısında okumuştum. Çok kısa bir anlatımdı. Pavlov deneyin devamında köpeklere elektrik veriyordu. Zil çalıyor elektrik veriyor. Sonra zil çalıyor yemek veriyor. Hayvan bir süre sonra zil sesini işittikten sonra bağırmaya ve kendini yerlere atmaya başlıyor. Elektrik mi yoksa yemek mi verileceğini bilemiyor. Yani psikolojisi bozuluyor.
Bu yazıyı okuduktan sonra bir veteriner hekimi olarak bunu bilmediğim için kızmıştım kendime. Kitaplar aldım, araştırdım. Sonunda kitabı buldum ama benim yazdığımdan da kısaydı anlatımı. İlhan Selçuk da yazısında toplumun nasıl travma aldığını anlatıyordu.
Anladım ki bunu herkesin bilmemesi gerekiyor. Bilmek bir yandan iyileştirirken diğer yandan da kullanılmasına neden olacaktır. Ben yine de yazıyorum işte.
Özellikle iki kutuplu yaşayan bipolarlar için bu çok önemli bir bulgu. Duygudurum bozukluğu psikolojik bir rahatsızlık olarak düşünülüyor. Bunun nedeni üzerinde de düşünmek gerek. İki kutuplu hasta deniyor. Peki bu hasta insanların üzerinde, iki kutuplu davranışlarda bulunulmadığından emin miyiz? Hasta yakınları bunun farkında ya da farkında değil. Ama farkında olunan bir şey var ki o da hastanın duyumsadığı. Onu dinliyor muyuz? Yardımcı olabiliyor musunuz?
Acaba Pavlov o köpeği normal hayata döndürebilmiş midir? Ya da ötanazi mi yapmıştır? Böyle bir deneyin devamını okuduktan sonra bunun eğitimde kullanılması bana acımasız geliyor. Artık kötü amaçlı kullanımı arttığı için yazmaktan çekinmemem gerekiyor.
Bipolar bir insanı;
Ya sevin ya da sevmeyin.
Seviyorum demeyin, sevginizi gösterin ya da gidin.
Ya dinleyin ya da gidin.
Konuşmayın susun ya da gidin.
Siz en iyisi gidin.
Ayna olamıyorsanız…
İyi gelmiyorsanız…
Toplumun sağlıklı kalması sağlıklı insanlarla olanaklı.
Birbirinize iyi gelin.
Bir yanıt bırakın