MUTLULUĞA DAİR BİR DÜŞÜNCE / Luis Sepulveda- Carlo Petrini

MUTLULUĞA DAİR BİR DÜŞÜNCE / Luis Sepulveda- Carlo Petrini / Can Yayınları- Mayıs 2018

Aşk Romanları Okuyan İhtiyar kitabını okuduktan sonra yazarın diğer kitaplarını da okumak istedim. Bu kitabı almayı tercih ettim. Sepulveda, Şili doğumlu ve 1979 Darbesi’yle sürgün edilmiş. Arjantin, Güney Amerika ve  Ekvator’a gelmiş. Yerlilerle bir dönem yaşamış. Aşk Romanları Okuyan İhtiyar kitabının çekirdeğini oluşturuyor. Eğer roman yazmıyor olsaydı, ne yazardı, ne yazmıştı, merak etmiştim. Ama okunacak kitaplar arasında bir türlü sıraya giremedi. Bugün kapağını açtım.

İlk bölümde C.Petrini ile L.Sepulveda’ın söyleşisi yer alıyor. Çocuklar için yazdığı Yavaşlığın Önemini Keşfeden Bir Salyangozun  Öyküsü ile söyleşiyi başlatıyor C.Petrini. Sepulveda da yavaşlığın önemine dikkat çekiyor.

“Hayat kısadır, güzeldir ve temel bir hak barındırır: mutlu olma hakkı. Zengin olmak ya da başkalarını ezmek bir çeşit doğal hak olarak görülmemelidir. Başka türlü bir mutluluktan, küçük ama değeri yüksek sevinçlerden söz ediyoruz.” s.15

Brezilya’da gecekondu mahallerindeki küçük evlerin divan kadar bahçelerinde sebze yetiştiriciliğini gerçekleştiren bir topluluktan söz ediyor.

1980 Nikaragua’da kalmış ve devrimden sonra yaşananları onaylamadığı için ayrılmış. Devrimcilerin yolsuzluğa karşı eylemde bulunmadıklarını söylüyor.

Şili’de 1989 seçimlerimde etkileyici sloganları  ALEGRİA yani ‘mutluluk’ ile Demokrasi İçin Partiler İttifakı kurulmuş.  Değişim olmamış. “Alegria şimdi geliyor!” diyerek sosyalist ikinci hükümet kurulmuş. Değişim…

*

Saraysız Başkan, Uruguay Devlet Başkanı Pepe Mujica’yı da anlatıyor Sepulveda.

Değişimin yaşandığı yerleri anlatıyor iki yazar-aktivist. Umutla, birlikte neler yapılabileceğini okuyorum. Umuda ihtiyacım mı var ne. İnsanların mutlu olması için çalışanlara, mutlu olmak isteyen insanlar da çaba gösteriyor. Göstermeliler.

Değişim halktan başlayacaktır.

“Bu devrim, bir diktatörlük olmak için değil, yaşamak ve mutlu olmak için yapılıyor” diyor Şili devlet başkanı Allende.

Okudukça ben de yaşadığım coğrafyayı düşünüyorum. Tarihi. Umutsuzluğum belki de şimdiki andaki, umut olsun diye okuyorum.

Sayfa 43’teki son satırlarla şimdilik son veriyorum.

“Dur ve bu baş döndürücü yaşam ritmi seni gerçekten bir yerlere götürüyor mu diye düşünmeye başla; gerçekten mutlu bir insan yazgısına götürebilir mi diye düşün.”

 

2 yorum

  1. Tesadüf eseri bir yazarın bir kitabını okuyorsun. O kitap çok hoşuna gidiyor. Ondan sonra onun bütün kitaplarını okuma ihtiyacı duyuyorsun. Onu okurken aynı zamanda onun yaşadığı yerin coğrafyası, kültürü, siyasi atmosferi hakkında bilgi ve fikir sahibi oluyorsun. Kazandırdığı diğer önemli katkılarının yanında duyarlılıkların gelişiyor. Sonra başlıyorsun söylemeye “Kara afrikayı kara çalarken adamları, yüzümüzü aydınlatıyor Bikow, Mandela ve arkadaşları” Birçok yazarı öyle keşfetmiştim. İyi de oldu.

    • Evet. Ben de Latin Amerika Edebiyatı’ndan kendi edebiyatımıza yolculuğa başlayacağım. Seyahatname ile başlangıç yapmayı düşünüyorum. Ama sırada Gaziantep var. İyi okumalar.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*