MEKTUPLAR -42-

MEKTUPLAR -42-

17 Şubat 2019

Sevgili Lili,

Bu mektup, sana yazdığım son mektup olacak. Adın Lilith’ten geliyordu. Kimi zaman yakın bir arkadaşım G. idin, kimi zaman bir başka G. oluyordun. Bir başka G. daha vardı. Bir J. var, bir E. bir O. Bir F. Alfabede yer alan bütün harfler. Sadece Ğ yok. Bütün kadınlar Lilith’ten izler taşıyordu. Ben bunların neresindeydim bilmiyorum.  Şimdi mektuplarımı gerçek sahibine yazmam gerektiğini düşünüyorum, kadınları ona anlatmalıyım. Yüzyıllar neleri değiştirdi? Ne aldı kadınlardan, geriye kalan parçaları?.. Kırık kalpler, kollar, bacaklar, organlar, en acısı yamalı ruhlar. Ruh mu dedim, zihin demek daha doğru olurdu. Yokmuş, hiç yaşanmamış gibi birçok şey ve buna rağmen dik duruşlar.

Yazılar bir şekilde yazarını anlatırmış, bir zamanlar metin çözümlemeleri yazarların yaşamlarından yola çıkılarak yapılırmış. Oysa bunu aşalı on yıllar oldu. Bu nedenle gerçek kişiye seslenme zamanıdır. Bütün kadınları var etmek, kelimelerle yaşatmak, kurgularla gerçek kılmak.

Her kadının reçetesi farklıdır, diye okuduğumda itiraz etmiştim. Ama tanıdıkça buna tanık oldum. Kadınlar arasındaki gizli anlaşmayı yazıya dökmenin doğruluğundan şüpheliyim. Yine de denemek istiyorum. Bir saygı bir selam olmasını diliyorum, eğer kabul edersen.

Yazmak unutmak mıdır? Benim yanıtım evet. Yazdıkça ve okudukça unutmaktır. Yeni yolculuklardır. Ne kadar direndim yazmamak için. Ne kadar direndim gizlemek için. Her defasında ben, diye anlattım. Kondurmadım başka kadınlara. Adları bende gizliydi, anahtarları bende. Onca kadının rolünü ben oynayamam ki. Oyun bitti. Belki okuduğum kitaplardaki kahramanları gizlerim şimdi.

Kadın yazara soruyorlar. Aşık oldunuz mu?  Aşk evlilikleri mi yaptınız? Saçma buluyorum. Yanıtı da saçma. Önyargıları kırmak için aşka sığınıyor kadınlar. Erkeklerin sıradan bahaneleri de ihtiyaçları olması. Aşk var mı, aşk? Bu sorunun yanıtı her bir kadında gizli. Konum değil. Yanıtımın da bir anlamı yok.  Yanıtını tekrar etmenin dışına çıkılamayacak bir soru artık benim için. Başka soruların ardına takıldım.

Sevgili Lilith. Seninle tanışmamı bir kadın, G. aracı oldu. Yıllar önceydi. Sorular yığıldı kaldı zihnime. Şimdi yanıtlarını arama zamanı.

Sana göndermediğim yarım kalmış bir mektubu da gönderiyorum.

*

Bildiğin her şeyi unutabilir misin? Doğrular unutuluyor da yanlışlar unutulmuyor, inan. Ben unuttum doğruyu. Yalanları düş içinde sakladım.

Bugün de kar yağmadı. Sadece serpiştirdi buralarda. Yer kaldırıp attı. Yağmur süpürdü. Geride yine asfaltlanmış yorgun yol, çatlak kaldırımlar göründü. Gitmedim Kadıköy’e.  Buradaki kaldırımlar çekti yükümü.  Park güzel, çamlar, yapraklı kış mevsimi çiçekleri. Havuzda yeşil su. Köprüsünün tahtaları görünüşte insan ağırlığını kaldırmayacak gibiydi. Ben de  üzerinden geçmedim, yolu izledim.

Ne güzeldi birkaç gün. Eve ses gelmişti. Yine sessizliğe gömüldü. Müzik, kedi sesi, benim sesim.

*

Selamlar olsun Lili. Sana ve tanıdığım bütün kadınlar.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*