KISA KISA -1-
7 Mayıs 2019
Eğer duyguya kapılırsanız hiçbir şey yapamazsınız. Eğer suçlamaya başlarsanız, savunma hakkı tanırsınız.
Birey olan ot, rüzgârda savrulur ve güneşin altında kavrulurken yağmur duası okur. Bir hikâyesi yoktur onun. Birlikte olmadıkları sürece mevsimlerde de yeni doğumların baharında da adları geçmez. Tarihleri de yoktur, ama var olduğuna inandırılmıştır. Bir hikâyesi olduğuna da.
Bugün dolu yağdı. Yeni doğuma uyanan otlar ezildi, altında kaldı buz toplarının. Adım ona kaç çiçek olduğunun fotoğraflarını çekecektim. Güller rengarenk artık kaç renkse. Aslanağızları, zambaklar, papatyalar, gelincikler, ballıbabalar, yoncalar… Üzerinde çiçek açtığının farkında olan bitkiler yani otlar.
Serçe kadar küçüktü kırlangıç mıydı bilemedim. Öttü bir süre sonra da dalını değiştirdi görünmez oldu yeşil yaprakların arasında. Sıçradı ve sesini işittim kanat çırpışlarının. Gözlerim sıçradı daldan dala görebilmek için onu. Geçmiş şimdi gelecek dedim de geliverdi. Ne kareler ne anlar varmış zihnimde. Sayfalar karmakarışık açıldı durdu. Geçmiş ve şimdinin kareleri içinde kendine sıcacık bir yuva kurdu gelecek. Gelecek mi bilmiyorum. Her şey güzel olacak dediklerini işittim. Bir ot salladı rüzgârda, üzerindeki yağmur damlalarını silkeledi. Bir o mu, hemen hemen hepsi silkeledi. Yol kenarında büyüyen otlar.
Bir hikâyesi olmalı ama bilemedim. Bu otların, ağaçların, çiçeklerin… Kaç mevsim yenilip yenilip yine boy verdi.
Bir duygu var elbette. Bir suçlu aranacaksa bu mevsimde bitkiler için, olsa olsa doludur. Kendilerine gelmeleri zamanın geçtiğini olduğu kadar, tarihi de gösterir. Gecenin ilerleyen saatleri ve dışarısı soğuk, güneşsiz bir kış gündüzü gibi.
Bir yanıt bırakın