YENİDEN GÜNLÜKLER -3-
25 Nisan 2019
Yeniden başlıyor hikayelerim. Uzun bir aradan sonra günlük tutmak güzel. Çocuk öykümü bitirdim ve günlüklerime döndüm. Bugün…
İki okulda etkinlik vardı. Biri İstanbul Lubnatsi içindi. İstanbul’u özlediğimi fark ettim. Okumak ve yazmak çok güzel. Elimde yine kitap var. Ne kedisiz ne de kitapsız ve yukasız olmuyor. Emo uyukluyor yanı başımda. Çalan müzikten hoşlandı sanırım.
Kaan’ın masalcı öğretmeni olarak okulunda misafir oldum. Ben çok mutlu oldum. Artık büyüyor ve kitaplarımı okuma yaşını geçirmek üzere. Kaç çocuk büyüdü de artık onlar için yazmadım. Kaç kuşak beni geride bıraktı. Masalcı öğretmenleri olarak anımsanmaktan mutluyum.
Gün erken başladı. Hava güzeldi. Çocuklar güzeldi. Bana öykülerimle ilgili çok güzel sorular sordular ve yorum yaptılar.
“Zaman geldi tatlım. Benim artık gitmem gerek.” diyerek gitti ve bir daha dönmedi Salkımsöğütteki Mavi’nin annesi. Çocuklar annenin öldüğünü söyledi. Mavi’nin bir daha annesini göremeyeceği ve göremediği için üzüldüklerini söylediler. Çok zeki çocuklar, özellikle yeni kuşak. Özgüvenleri var, rahat konuşabiliyorlar.
İkinci okul da Kaan’ın okuluydu. Çok güzel bir paylaşım saati oldu. İstanbul Paylaşım Saati.
Bugün bu kenti sevdiğimi yine fark ettim. Kadıköy olmazsa olmazdan zaten. Kalsedon’un Gizemi adlı kitabım da Kadıköy’ü anlatıyor. Fantastik bir öykü ve kahramanlarından biri de siyah bir kedi. Bu kedi elbette Emo ya da Eme.
Çocuklarla birlikte olduktan sonra yaşımı yukarı çekmekte zorlanıyorum. Günlüğümde bu belli oluyor.
Bugün bitti ama öykü bitmedi. Her günle birlikte, uyanınca kaldığı yerden ya da yeni boş bir sayfadan başlıyor. Çiziyorum, yazıyorum… Oynuyorum.
Bir kahve molası ve Emo’yu sevme zamanı.
Bir yanıt bırakın