
GÜNLÜKLER – 23 Temmuz 2020/2
Hâlâ güneşi doğuramadı martılar. Uyku tutmadı. Kahve uykumu kaçırdı.
En sevdiğim masal, benim yazdığım Küçük Kelebek. Ama benim hayatımda bir türlü ağlamıyor insan yiyen çiçeksiz bitki, düşen gözyaşlarımdan bir damlasından olsun etkilenmiyor; bir ağlasa çiçek olacak ondan yere düşen her bir damla.
Üşüyorum temmuzun ortasında. Mevsim bende kış. Çocukluğum kaldı dut ağacında. Çekirdeğini doldurmuyor incirin, gençliğim. Nar ağacıyım meyvesiz. Zeytinin yağı iyi geliyor düşüp yaralanana berelenen bacaklarıma. Sinek yaralarına elma sirkesi. Portakalın suyu vazgeçemediğim.
Burjuva değilim çevirdiğim filmlerin dışında. Bir çizgi kadınım ben. Mezarda çürütecek bir ete bürünemedim. Sıkıldım yazmak tehlikeliydi bir zamanlar, bilgisayarda arama motoruna yazıldığında müstehcen kaldığından.
Güneşi çağırmaya başlamadı serçeler.
Ufak at da yesin civcivler. Sevsinler seni. Sen değil fareler kemirsin tırnaklarını. Kentin sokaklarında kedilere artık rastlamıyorum, ciğercinin kedisi bile götürülüp atıldı ormana. Orman yandı kül oldu. Her taraf beton oldu. Bu kenti terk etmek zorunlu oldu, ne de olsa göçüp gelmiştim bir bahar mevsiminde, nisan ayında; şimdi sıcak memleketlere göç etme zamanı; üşüyorum.
Tekerleme şekerleme gel de yalan söyleme.
Bir zamanlar ülkenin birinde, pembe boyalı panjuru olmayan bir küçük evde bir çocuk doğmuş. Doğunca öğrenmişler cinsiyetini. O doğduktan sonra alınmış pembe renkli giysileri.
Saat 05:20
Bir yanıt bırakın