HAYRİYE HANIM’I KİM ÇALDI?

HAYRİYE HANIM’I KİM ÇALDI?

Figen ŞAKACI / İletişim Y. / 2017

Adını kitaba veren kahramanımız Hayriye Hanım’ı  arayanlar, ona bir türlü  ulaşamaz. Evinde yoktur, telefonu kapalıdır. Herkes onun nereye gittiğini bilmiyordur. Ablası yazmak için bir yere gittiğini düşünür. Merak eder. Herkes merak eder ama… Dönmesini ya da aramasını beklerler. Ona ulaşamayan yurtdışındaki arkadaşı Rüya, biletini alır ve gelir. Hayriye Hanım’ın evine gider ve…

Rüya yurtdışından gelir… Rüya yurtdışına geri döner. Rüya’nın gelmesi ve gitmesi arasında geçen zaman hikayedir.  Okudukça iki kadının hayatlarına gireriz. Anlatılan sadece onların hayatı değildir. Bizim hikayemizdir. Biz kim? Bu coğrafyada yaşayan kadınlar, erkekler, çocuklar… Ya zaman?.. Şimdi ve geçmiş. Ya gelecek?… O da var. Bunu yaşadıkça görecek olan yine biziz.

Rüya’nın ya da Hayriye Hanım’ın yerinde olsaydık ne yapardık? Şimdi yaptığımızı mı? Bir öyküyü anlarsın, yorumlarsın ama sonra ne yapacağını bilemezsin ya şimdi ben de öyleyim.

İki kadının var oluş mücadelesi.

Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun.

Birlikte olmak bir parça umut verir. Kadın dayanışmasıyla diyerek sizleri kitapla baş başa bırakıyorum.

Konuşmalar:

“Bazı kitaplar vardır, onunla karşılıklı konuşursun. Paylaşmak istediklerin olur. Anlatırsın. Sonra dinlersin. Anlatırsın. Dinlersin. Sen sormadan onunla ilgili öğrenmek istediğin sorduğun soruların yanıtını alırsın. Bildiğinden daha fazlasını anlatır.

Bittiğinde ayrıldığına üzülürsün. Kalakalırsın tek başına ve düşünürsün. Hele de bu kendi coğrafyanda geçiyorsa. Kimsenin düşüncelerini okumaz. Konuşmalardan anlarsın tanırsın karakterleri. Gözden geçirirsin, kimisi tanıdık gelir, kimisi de uzak. Son sayfada bitince, ya sonra, diye de sorarsın, yanıt vermez. Yanıt senin dünyana kalmıştır, yaşadığın(ız) gerçeklere, ortak olduğunuz yaşantınıza.

Öfkelenirsin. Düşünürsün. Belki de hiç aklından çıkmayacaktır, öyle yerleşir dost olarak yüreğine.

Kalemini sağlık, yüreğine sağlık dersin.

Gel de aşık ol dersin. Nasıl?  Anlamayacak anlaşılmayacak ne çok şey var. Oysa aynı baskılar vardır üzerimizde, bir de üzerine eklenir kadın olarak yapılan baskılar. Gel de çık işin içinden.”