MEKTUPLAR -26-

MEKTUPLAR -26-

17 Ekim 2018

Sevgili Lili,

Yeni bir yazıya başladım. Başladığım ama sonunu göremeden bitirdiğim öyle çok yazım var ki. Bilgisayarımın masa üstünde birçok dosya var. Resimler, resimlerim, yazılar, yazılarım, PDF’ler… Silmeye kıyamayacağım üç fotoğraf bir yazara ait; Zambra’nın gençlik fotoğrafları. Ben de yanına gençlik fotoğraflarımı koydum. Ona bir kitap borcum var, bakalım ne zaman yazmaya başlayacağım.

Sabaha karşı internet kitapçısından kadın yazarların kitaplarını inceledim. Sonra da tam da aklından geçeni yaptım.

Sana bugünü yazsam, hani  yanımda olmanı istemiştim ya. Kadın arkadaşlarımla birlikteydik. Nasıl olduysa şimdiki yaşımızı yazmaya ve anlatmaya başladık. Yazdıklarımıza güldük. Yaşamın  içinde, kadın kimliğimizle bir duruşumuz var ve yazabiliriz. İroni de denilebilirdi. Biz bunu hep yapıyoruz. İş yazıya dökmekte. Gel de yaz.

Bugün kurgu da yaptık. Tanımadığımız on üç yaşında genç bir kızı anlatmaya çalıştık. Elbette en iyi anlatan en genç arkadaşımız oldu. Yazdıkları kadar anlattıkları da ilginçti. Ben onun anlattıklarını ve yazdıklarını sana  yazmayacağım. Çünkü ondan yazmasını istedim. Belki bir gün o da sana mektup yazar.

Bugün öğretmenlerim de beni yalnız bırakmadılar. Mutluydum. Öğretmenim dedi ki, ortaokulda da çok konuşurdu. Güldüm. Gerçekten mi, bugün çok mu konuştum, bilmiyorum. Öğretmenim yazmayacağım diyordu ya ama bugün bir öykü yazdı. Güzel, değil mi? Sanırım hepimiz kendimizi unutmuşuz. Kim olduğumuzu da! İsimlerimizle, mesleklerimizle, eşlerimizle kendimizi tanıtmanın dışına çıktık. Anımsadık. Anımsamadıklarımızı birbirimizin anlattıklarıyla benzer şeyleri yaşadığımızı fark ettik. Gülümsedik. Bugün gülmenin sınırı yoktu.

Bir yazarımızla telefonla görüştük. Sorular sorduk kendisine. Herkes çok mutlu oldu. Kalemler çıkarıldı, notlar alındı. Bir başka çalışmamızda kendisini aramızda göreceğimizi düşünüyorum. Davet edebilmemiz için, onu kitaplarıyla da tanımamız gerekiyor. Yazarımızın kim olduğu kadar, yarattığı başka dünyalarındaki karakterlerini de tanımamız gerekiyor.

Lili, aslında hiçbir şey yapmak istemiyorum. Tembellik hakkımı kullanmak istiyorum. Emo’yu alıp onun dünyasına dalmak var. Onunla birlikte koltuğun tepesine çıkıp güneşte uzanmak var. Mavi kanatlı topal martının uçuşunu izlemek var. Kargaların ve serçelerin seslerini dinlemek. Evet en azından iki gün diyet yapmalı; konuşmamak sözdizimlerimi yutmak. Evet evet bunu yapmalı; ben ve Emo.

Kadınlar unutamadıkları kötü günleri yazmalı, sonra da yazdıklarını yakmalı. En yakın arkadaş kalem değil mi? Küçük bir ada kalemlerimiz ucu; bir nokta haritada. Sait Faik’i de anımsadın diyeceksin. Onu hiç unutmadım ki. Kimi zaman ‘Hııışt!’ diyor sözdizimlerimin arasından, kimisinde de ‘Haritada Bir Nokta’ oluyor.

Bugün bir haftadır sorduğumuzun yanıtını yazılarımızla verdik. Teoride ve düşüncede kalmadı birçok şey. Yaptığımızı bilmiyormuşuz. Bunu fark ettik. Her zaman acılar farkındalık yaratmaz ki.

Saatler hızla ilerliyor ve ben bu mektubu bir saattir yazıyorum. Yazmak için bir iki saat okumam gerekiyor Lili. Ama bugün yeni bir kitaba başlama gücünü kendimde bulamadım. Bu nedenle olsa gerek, hızlı yazamıyorum.

Dün küçük kızla birlikteydim. Dedi ki bebekmiş gibi davranılmasını istemiyorum. Demek ki büyüdün dedim. Büyüdüğünü söyledi. Tamam, dedim. Madem büyüdün o zaman büyük gibi davranmalısın. Uzun uzun konuştuk. Sonunda dedi ki, ben büyümek istemiyorum, çocuk kalmak istiyorum. Üzüldüm Lili, şimdi ki yaşında çocukluğu kaybetmek istemiyor. Şimdiki yaşının tadını çıkar, dedim. Her yaşın ayrı bir güzelliği var, ama o güzelliği veren ve yaşatan da içimizdeki çocuk.

Geçenlerde bir yazı yazdım. Öyle çok güldüm ki. Yanıma geldiler, ne yazıyorsun da kendi kendine gülüyorsun? Onlara yazdıklarımı gösterdim. Hep birlikte güldük. Yazılarımı bir daha okumayacağını düşündüm. Böyle düşündüysem de sana göndermekten kendini alıkoyamadım. Gönderdim. Sen de çok gülmüşsün. Sevgi böyle bir şey olmalı, Lili. Gülümseyerek başlanan bir gün, insanın içini ısıtır.

Günaydın.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*