GÜNLÜKLER- 20 Mayıs 2021/Perşembe

GÜNLÜKLER- 20 Mayıs 2021/Perşembe

 

Bugün çocuk hakları üzerine yazdığım “Martı Çocuk” öykümü  yeniden okudum. Cumartesi günü saat 17:00’de yazdığım bu öykü üzerine konuşma yapacağım. Sadece öyküyü konuşmayacağız elbette. Öykünün öyküsü konuşulacak. Benim en çok sevdiğim konu bu: Öykünün öyküsü.

“Martı Çocuk” öyküsü Aylan bebeğin sahilde uzanan cansız bedenini gösteren fotoğraftan yola çıkar. Çok acı veren bir tablodur. Bakmaktan utanır insan. Bunun hikayesi gençlik çağına giren çocuklara nasıl anlatılır, diye çok düşündüm. Sonunda fantastik bir anlatımla Aylan bebek hayat buldu. Fakat Aylan bebeğin haberini, mültecilerin umudu olan botları bilmeyenler, öykünün  ne anlattığını bilmeyebilirler mi? İleride haber unutulacak olsa, bu öykü ve Aylan bebek ve diğer insanlar yani mülteciler de unutulacak mı? Bunu elbette mültecilerin dışında kalan okurlar ve yaşananlara tanık olanlardan hayatta kalanlar yanıtlayabilecek.  Belki birçoğumuzu aynı kader beklemekte. Her şey incecik bir çizgiyle sınırlı olduğuna göre…

Konuşma için, Birleşmiş Milletler  Çocuk Hakları tarihini şöyle bir gözden geçirdim. En temel hak olan yaşama hakkı 6. Maddede yer alıyor. 22. Maddede de mültecilere yer veriyor.

Konuşma için yine gazetelere şöyle bir göz attım. Aylan bebeği 15 Eylül 2015’de kaybetmişiz. Sonra olayların ardı hiç kesilmemiş. Bir de 23 Nisan 2021 tarihli haberi aldım, sadece dört ay içinde 350  ölüm, olmuş. Hiçbir şey değişmemiş. Ölümüne umut bağlanmış teknelere botlara. Kalmak ya da gitmek…  İkisinin de ucunda ölüm var ya.

Öykümü bu gerçekler içinde yazabilir miydim? Yetişkinlerin gördüklerini anlatmak gereksizdi bence çünkü haberler çok net bir şekilde açıklıyordu. Benim yazmam tekrar olacaktı. Sadece bu da değil. Zor konuları nasıl yazacağımı bilmiyorum. Buna cesaret edemiyorum. Çünkü çocukluğumda salya sümük kalarak okuduğum -ilginçtir ki okumayı yarım bırakmamış sonuna kadar okumuşum- kitaplara benzemesini istemiyordum. Çocuk kitaplarının içinde derin bir sır gizlidir. Kimi zaman olay gizlenir, kimi zaman mesaj gizlenir. Ben ikisini de yapmaya çalıştım. Aylan bebeği tanımayan çocuklar yaşanan gerçekleri bilmeyecek, böylece çocuğun yaşadığını ve martıyla birlikte yükseklere daha da yükseklere uçtuğunu düşünecek. Çocuk mutlu ve son da mutlu. Bunu çocuk büyüdüğünde sonun mutlu son olmadığını öğrenecek. Ben yetişkin olarak gerçekleri açıklayıp zorla öğretmeye çalışmamalıyım. Örnek olarak bir başka kitabı düşünüyorum.

Cömert Ağaç, öyküsü insanoğlu için de doğa için de bir yok oluşun hikayesidir. Hüzünlü bir son vardır, hem çocuk hem de ağaç için. Yaşlanmış olan çocuk kestiği ağacın gövdesine oturur. Son. Bu öykü insanoğlunun tükenmeyen isteklerine karşılık veren ve verdikçe mutlu olan doğayı anlatıyor. Ama sonunda ağaç yok oluyor, böylece insan da ömrünün sonuna gelmiş oluyor. İnsanoğlunun kendisiyle birlikte doğayı geleceği düşünmeden tüketişini anlatıyor.

Aklıma Kibritçi Kız geldi. Çok sevilen bu masal ne anlatıyor? Hangi gerçekler üzerine kurgulanmıştır? Yazıldığı dönemi nasıl yansıtıyor? Ya Mavi Sakal masalı hakkında ne düşünmek gerekir?

Eskiden yazılmış masallar çocuklar için yazılmamıştır. Daha sonra çocuklar için uyarlanmıştır. Çocukluğun tarihine baktığımızda çocuklar hemen hemen tarih sayfalarında görünmezler. Bu da ayrı bir okuma yazma konusu.

Az önce bir yazıdan yola çıkarak, imgeler üzerinde duran ustalarımızı anladığımı düşündüm. Düşündüm de savaş sonrasındaki yokluk ve yoksulluk içinde ne yazılabilirdi? Gerçekler çıplaktı, bir şey yoktu. Elbette gerçekleri yazanlar çoğunluktaydı. Diğer yanda yeni bir toplum yaratmak için yazılıp çiziliyordu.

İmgeleri, metaforları çok seviyorum. Öykülerin içindeki metaforların hangi gerçeklik üzerine yaratıldığını bulduğumda mutlu oluyorum. Heidi’nin ayakkabı giymemesinin nedenini bilmek gibi… Her şeyin anlamda bir yeri var.

Martı Çocuk öykümü okumak isteyen “Haydi Tut Elimi” kitabından okuyabilir. Nezih-er Yayınları Mart 2021. Derleyen Nevzat Süer Sezgin. Kitapta 18 kalemden 18 öykü yer almakta.

Gün bitti.

 

ÇOCUK HAKLARI

Suriyeli Aylan bebek tarih, 2 Eylül 2015’de tekne battı 5 ölü…

Haberlerden alıntıladığım cümleler şöyle. “…sahile vuran minik bedeniyle göçmenlerin yaşadığı dramın sembolü haline gelen Aylan bebeğin…” “Ailesiyle savaştan kaçıp daha iyi bir hayat umuduyla çıktığı yolda bindikleri teknenin batması sonucu bedeni sahile vuran 3 yaşındaki…”

15 Eylül 2015  Aylan bebek…

29 Ekim 2015 5’i çocuk 8 ölü, 36 kayıp.

İki gün içinde 10’nu çocuk en az 15 kişi can verdi.

22 Ekim 2018

20 Kasım 2018, 1 ölü.

16 Temmuz 2018 3’ü çocuk 7 ölü.

18 Temmuz 2018 en az 19 ölü.

17 haziran 2019

23 Nisan 2021  Açıklamada ayrıca, 2021’in başından bu yana Akdeniz’in orta kesiminde 350’den fazla mültecinin yaşamını yitirdiği belirtildi.

 

*

15.yüzyılda İspanyol filozof Vives, çocukların korunmasına ilişkin ilkeler ortaya atmıştır.

18.yüzyılda Pastolozzi fakir çocukların bilgisizliği ve sefaletine karşı, 19.yüzyılda Shoftes Bury işçi çocukların çalışmalarının kötüye kullanılması hakkında ilk öncüler olmuştur.

  1. Dünya Savaşı sonunda Avrupa’da çocukların korunması sorunu önem kazanmış, İngiliz E.Jebb’in “Çocukları Kurtarın” çağrısı ilgi görmüştür.

1920’de Cenevre’de “Uluslararası Çocuklara Yardım Birliği” adında örgüt kurulmuştur. Bu örgüt 1923 yılında “Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi” ni yayınlamıştır.

 

“Çocuk Hakları Beyannamesi” ön tasarısı 1922 yılında hazırlandı.

 

20 Kasım 1959’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun kararı ile “Çocuk Hakları Bildirisi” adı altında 10 ilke kabul edilmiştir. “1-Bütün çocuklar haklara sahip olmalıdır” diye başlar ve 10 ilke kabul edilir.

 

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları’na dair  54 maddelik sözleşme 1989 yılında 193 ülke tarafından anlaşmaya varılmıştır.

Türkiye 14 Eylül 1990’da imzalamıştır.

“Çocuğun dernek kurma ve barış içinde toplanma özgürlüklerine ilişkin haklarını kabul eder.” diye bir madde de bulunmaktadır.

Madde 6: 1-Taraf Devletler her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul eder.

2-Taraf Devletler çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.

Her çocuğun yaşama, hayatta kalma ve gelişme hakkı var.

Madde 22: Mülteci statüsü kazanmaya çalışan ya da uluslararası veya iç hukuk kural ve usulleri uyarınca mülteci sayılan bir çocuğun bu sözleşmede ve insan haklarına veya insani konulara ilişkin olarak koruma ve insani yardımdan yararlanılması için gerekli bütün önlemleri alırlar.

Haklar 4 gruba ayrılmıştır.

Hayatta kalma– temel ihtiyaçlarını vurgular.

Gelişme– eğitim, dinlenme, bilgiye erişim, düşünce…

Korunma hakkı-istismar, ihmal ve sömürüden korunmalarını gerektirir. Mülteci çocuklar için özel koruma konuları yer alır.

Katılım hakkı– toplumda aktif bir rol oynayabilmeleri içindir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*