ÇOCUKLARLA KİTAPLARLA YOLCULUKLAR      16  Haziran 2024 / Pazar

ÇOCUKLARLA KİTAPLARLA YOLCULUKLAR      16  Haziran 2024 / Pazar

Ortaokul Türkçe öğretmenimle konuştum. Yeni bir şeyin peşinde olduğumu söyledim. Çocukların okur yolculukları. Öğrencilerimle yaptıklarımı incelemeden önce kendi çocuk okurluğumun peşine takıldığımı açıkladım. Kardeşlerimle konuştum. İlkokul döneminde okuduklarımızı anımsadık. Yolumuzu nasıl aydınlattıklarını anlamaya çalışacağım. Çocukluğumda fazla bir uyaran yoktu. İşimiz gücümüz oynamak, dinlemek ve okumaktı. Şimdiki çocuklar için aynı yol izlenemez ama olsun. Ben kendi okur yolculuğumu anlamak istiyorum.

Öğretmenime çok değişik geldi. Kendi çocukluğunda unutamadığı kitabın Paul ile Virginia olduğunu söyledi. Aramızda çok bir yaş farkı yok. İlk görev yaptığı okul bizim okulumuzdu ve ilk öğrencilerindendim. Sanırım yirmi bir yaşlarındaydı. Ben de on. Çocukluğumuzun ortak yanları olduğuna inanıyorum. Onun söylediği kitabı hatırlamıyorum. Kardeşlerim de hatırlamadı. Öğretmenime, ortaokulda okuduğumuz kitapları bana anımsatabilir mi, diye sordum. Bir gün buluşacak uzun uzun konuşacağız. Şimdilik kısa anımsamalar yaptık. Kütüphaneye gider, kitap alırmış. Biz de anneanneme gittiğimizde, iki kardeş her gün kütüphaneye giderdik. İlkokul yıllarıydı. Kütüphaneci kadın bizim için çevreden bulduğu çocuk kitaplarını getirirdi. Yani kütüphanede çocuk kitapları yoktu. Bizi çok severdi. Raflardaki kitaplara bakmamıza izin verirdi. İnce gördüğümüz kitapları alıp ona gösterirdim. “Bunu alabilir miyim?” “Onu büyüyünce okuyabilirsin,” derdi.

“Öğretmenim, insanı bir enginara benzettim dün gece. Kabuklarını soymak gerekiyor. Sonra çanağının üstündeki tüyleri temizlemek gerek. İçinden de harika bir çanak çıkıyor. Zahmetli bir iş ama buna değer.”

Öyle sınırlamış ki yaşamımızı sıkıntılar, sıyırıp atamıyoruz. Ya da travmaları diyelim. Bunlardan bir kurtulunsa, altında yatan kilitli sandığa ulaşılır.  Bu sandık da çocukluğumuzun düşleri var. Mitsel bir güç. Ya da rüya gibi düşündüm. Muhteşem bir şey olmalı. Böyle düşününce okulda yaptığımız okur yolculuklarını düşünüyorum da acaba o çocuklar bir gün bu sandığın kilidini açmak için zaman ayırabilecekler mi? Kitap okumayan çocukların da düşleri var ama ileriki yaşlarda düşlerini anımsatacak bir şey ellerinin altında olmayacak. Şimdiki çocuklar da filmlerle düşlerini zenginleştiriyorlardır diye düşünüyorum. İnanmak istiyorum buna.

Yazar arkadaşımla konuştum. Okur yolculuğunu sordum. Daha önce sormuştum ama hep soracağım, dedim. Kendi yolculuklarını anlattı. O da Paul ile Virginia kitabını unutamamış. Öyle güzel şeyler anlattı ki… Yazmasını istedim; ne olur yaz… Yazacakmış ama benim için kısacık yazacakmış. Çok mutlu oldum. Ben anlatamıyorum çünkü kurduğu cümleler çok değerli. Kelimelerin yerini bile değiştirmek büyüsünü bozabilir. Konuşmalarımızı anımsıyorum. Yazmasını bekleyeceğim.

6 yorum

  1. Kalemine sağlık arkadaşım. Enginar benzetmen çok hoş. Enginar deyince aklıma enginarın çiçeği geldi. Dalında olgunlaşması beklendiğinde tomurcuk enginar, yerini mor renkli bir çiçeğe bırakıyor…

    • Demetciğim teşekkür ederim. İlkokulda okuduğumuz kitapları anımsatır mısın? Bir de ortaokuldaki kitaplarımızı ve anılarımızı paylaşırsan çok çok mutlu olurum.

  2. Pol ve Virjini kitabını ben de okudum. Hatırladığım kitabın akıcı olduğu ve sonunun üzücü olduğuydu. Sanırım ortaokul çocuğu için hiç uygun bir kitap değildi. (Babamın kitapçı arkadaşının çocuk büyük ayırmadan koyduğu bir kasa kitap arasından çıkmış olmalı.) Senin de vurguladığın gibi çocuklara kitap seçimi çok önemli. Kitap okumayı sevdirelim derken aksi etki oluşturabilir; yeni travmalar yaratabiliriz…

  3. Bir gün ders çıkışı ikimiz belediye otobüsüne binerek üç kilometre ötede bulunan Tepeköy’e gitmiştik. Ders kitabı almak içindi. Sanırım bizim için bir devrimdi 🙂 Doğaçlama gelişince ailemden izin almamış ve rutini dışına çıkmıştım.
    Kitaplardan en çok Fakir Baykurt’un kitapları ile dünya klasiklerinden hatırlıyorum.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*