YENİDEN GÜNLÜKLER -12-

YENİDEN GÜNLÜKLER -12-

13 Ağustos 2019

Eme, bir orkestra şefi edasıyla kuyruğunu sallıyor. Kadın da mırıldanarak söylüyor. Kadın başka seslerinin dışında. Kendi sesi var. Melankolik. Bir işaret bekler gibi takip ediyor, her an sesinde duygu değişimi olabilir.

*

İnandığın şeysin, inanmayıncaya kadar. Sonra bir başka şey yerine konur, bile isteye, biteceğini…

*

Bipolar ancak iki uç arasında yaşarsa hayatta kalabilir. Depresyon inatçıdır, coşku geçici. Salınım gerçek ve durmaksızın devam edecek. İnan, izle bir film gibi. Gerilim kaçınılmaz. Geçecek. İnan geçecek. Karanlığı da aydınlığı da sen görüyorsun. Diğerleri karanlıkta derin uykularında düş görüyor. Kendilerinden saklıyor belki de gündüz yaşanan fırtınayı.

*

Yazarak düşünmek iyidir. Sözcükler doğru seçilirse iyidir. Cümleler sağlam olursa iyidir. İfade edebilmek. Gençleri düşünüyorum. Sözlerine yanıt vermiyorum yani kendi düşüncelerimi anlatmıyorum. Belki bu düşünceler kadınların arasında kalmalı, söylenecek ve uçup gidecek. Bir sonrakine kadar unutulacak.

Bir erkek, genç. İki kadın aynı erkeğe aşık. İki kadın arkadaş oluyor. Kadınlardan birinin başka bir erkeği sevmesi aşık olması durumunda ne olacak? İki kadın iki erkek. İki erkek arkadaş olacak. Ben böyle bir şey olabileceğine inanmıyorum.

Bir erkek aşk bitince kadınla arkadaş kalacak.  Bir kadın aşk bitince erkekle arkadaş kalacak. Buna da inanmıyorum. Kadının olduğu kadar erkeğin de buna hazır olmadığı gerçek mi? Yenilik, yeni düşünceler kolay kolay yerleşmez. Bedel ister ve bunu kadına mı düşer? Önce aşk sonra arkadaşlık mı yaşanır?

Sanırım deneyimlemeden yanıt verilemez. Çoğu zaman da üstü örtülmeye çalışılır. Unutulmaz. Kadının bu toplumda aykırı düşmesi durumunda… Kadınları savunmak gerek. Buna gereksinimi olan kadınlar. Eşitlik masal. Bizim göremeyeceğimiz kadar uzak. Bir yandan onu  prenses masallarıyla büyüt sonra da prenses olmadığını çünkü erkeklerin de prens olmadığını söylemek anlatmak için uğraşsın. Bir yandan onu prens masallarıyla büyüt sonra da prens olduğunu ama kadınların prenses olamadıklarını anlatması…

Arkadaş olamadığın birine aşık olmak masal değil de ne? Aşık olduğun biriyle arkadaş olarak kalmak…

Kadınları dinlemek gerek. Masallarını, düşlerini, kabuslarını ve yaşadıklarını dinlemek gerek.

Erkekleri dinlemek… Hep onlar dinlenmedi mi? Okunmadı mı?

Kadınları dinlemek, okumak sırası. Anlamak gerekmiyor. Farklılığa saygı duymak dışında bir şey beklememek yeterli. Eşitlik bu olsa gerek.

Yeni bir masal yazmak, kendinle birlikte yaratmak ve yaratıcı olmak zor. Bilmek gerekiyor.

Kadının ödediği bedel hiçbir zaman karşılanır gibi değil. Masal değil de ne? İnanmadığın sürece, kendinde sakladığın sürece, zaman zaman da olsa inanmak ve inanmamak arasında salındığın sürece… Tek bir  şeyin gerçek olduğu gerçeğini bulmadan asla özgür değilsindir. Kendini küllerinden yeniden yaratamamışsındır.

*

Gerçek olan bir şey var ki, o da hiçbir şeyin gerçek olmadığı. Masallara ve eğitim kurumlarına karşı verilen mücadele, mücadele değil de hâlâ savunma olarak kalıyor.

*

Ne çok hikâye dinledim kadınlardan. Ölüm döşeklerinde unutmadan öldüklerine… Şiddetle eğitildiklerini söyleyerek gerçekleri kendileriyle birlikte mezara gömüldüler. Tabutlarını taşıyan erkeklerdi.

*

Kargalar uyandı. Martılar çoktan kanatlanıp turladı gökyüzünde kenti. İki kutup arasında salınım. Coşku ve melankoli. Kadınlar hep melankolikti sanki. Şimdi paranoyak. Ya sonrası?

Bu bir gece kabusu olsa gerek. İyi ki sabah oldu kentte. Kıyıya inmeli. Dalgaların sesini dinlemeli. Öfkeli, hırçın, kimi zaman da uysal. Ninni söyler gibi masal anlatır gibi. Yeni masallar olmalı. Yeni. Ne kaya olmalı, ne deniz olmalı. Değişmeyen gökyüzü oluncaya kadar yazmalı. Gece yıldızlı bir şal olmalı uyumak için, gündüz sevmek için yeryüzünü.

Bugün de böylece bitti.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*